Vatandaş, Yoldaş, Adaş, Arkadaş... Daha önce fark ettiniz mi bilmiyorum ama bu kelimelerin ve daha nicesinin sonu aynı. Vatandaş aynı vatanı paylaşan demektir, yoldaş aynı yolu, adaş aynı ismi. Peki ya Arkadaş ? Hiç düşündük mü?
Arkadaş yani aynı arkayı paylaşan kişi demek... Yani birinin sırtı yere geldiği zaman diğerinin sırtı da yere gelmeli. Eğer ayakta duracaklarsa beraber durmalılar. Yani anca beraber kanca beraber.Dil bilgisi anlamına bakınca sonuç bu peki hayatın kendisine bakınca?
Sahi ya arkamız bir çok kere boş kaldı ve birçok kere akrabalarımızın bile sahip çıkamadığı arkamıza yani göremediğimiz tehlikelere arkadaşlarımız ''Şşş hop dedik birader'' dedi. Bizde yeri geldiğinde arkadaşlarımızın arkasında durmayı bildik ve bazen oldu en ufak sıkıntılarına bile çare olmadık hatta haberimiz bile olmadı.
Arkadaşlarımızın ve bizim zaaflarımız oldu belkide bu yüzdendir ki arkadaş olmayı beceremedik. Ya da günlük işlerin telaşesine kandık hatırlayamadık. Olur ya bize bir acı yaşattı belki de... Belki de biz yaşattık ona aramıyor bizi...
Yarım yamalak aklımda kalan bir hikaye var Mevlana' dan. Mevlana' nın talebesi, birbirine sokulmuş iki köpeği görünce der ki ''işte gerçek dostluk budur''. Mevlana köpeklerin önlerine bir kemik atar ve biraz önce koyun koyuna yatan köpekler kemik için didişmeye başlar ve Mevlana der ki:''Bu mu gerçek dostluk''?
Arkadaşlık ne gülmektir ne eğlenmek. Konserde vakit geçirdiğimiz arkadaşlar henüz arkadaşımız değildir. Arkadaşlarımız biz aman demeden koşanlardır. Arkadaşlar cebindeki bin lirayla, boy boy kredi kartlarıyla yemek ısmarlayan da değildir. Arkadaşlar lise de evden getirdiği bir lira ile simit alıp ikiye bölenlerdir.
Herkes bildiği en iyi ikiliyi yorum olarak yazsın, rica ediyorum. Onların hayatlarına bakar belki gözden kaçırdığımız arkadaşlıkları öğreniriz.
Arkadaş yani aynı arkayı paylaşan kişi demek... Yani birinin sırtı yere geldiği zaman diğerinin sırtı da yere gelmeli. Eğer ayakta duracaklarsa beraber durmalılar. Yani anca beraber kanca beraber.Dil bilgisi anlamına bakınca sonuç bu peki hayatın kendisine bakınca?
Sahi ya arkamız bir çok kere boş kaldı ve birçok kere akrabalarımızın bile sahip çıkamadığı arkamıza yani göremediğimiz tehlikelere arkadaşlarımız ''Şşş hop dedik birader'' dedi. Bizde yeri geldiğinde arkadaşlarımızın arkasında durmayı bildik ve bazen oldu en ufak sıkıntılarına bile çare olmadık hatta haberimiz bile olmadı.
Arkadaşlarımızın ve bizim zaaflarımız oldu belkide bu yüzdendir ki arkadaş olmayı beceremedik. Ya da günlük işlerin telaşesine kandık hatırlayamadık. Olur ya bize bir acı yaşattı belki de... Belki de biz yaşattık ona aramıyor bizi...
Yarım yamalak aklımda kalan bir hikaye var Mevlana' dan. Mevlana' nın talebesi, birbirine sokulmuş iki köpeği görünce der ki ''işte gerçek dostluk budur''. Mevlana köpeklerin önlerine bir kemik atar ve biraz önce koyun koyuna yatan köpekler kemik için didişmeye başlar ve Mevlana der ki:''Bu mu gerçek dostluk''?
Arkadaşlık ne gülmektir ne eğlenmek. Konserde vakit geçirdiğimiz arkadaşlar henüz arkadaşımız değildir. Arkadaşlarımız biz aman demeden koşanlardır. Arkadaşlar cebindeki bin lirayla, boy boy kredi kartlarıyla yemek ısmarlayan da değildir. Arkadaşlar lise de evden getirdiği bir lira ile simit alıp ikiye bölenlerdir.
Herkes bildiği en iyi ikiliyi yorum olarak yazsın, rica ediyorum. Onların hayatlarına bakar belki gözden kaçırdığımız arkadaşlıkları öğreniriz.
0 yorum:
Yorum Gönder