1 Mayıs 2012 Salı

Eskimolar





Eskimolar Amerika’nın ve 
Grönland’ın Arktik bölgesinde yaşayan 
halk. Eskimolar, Amerika kıtasının kuzey kıyılarında, Grönland’da, Labradar, 
Hudson Körfezi kıyılarında ve
Sibirya’da bulunurlar. Eskimo ismi Abnaki yerlilerinden çıkmıştır. Eskimolar ise kendilerine “İniuit” veya “Yuit” demektedir. Günümüzde yaşayan Eskimolar 50.000’den fazla değildir.
Sibirya’da 2000, 
Alaska’da 25.000, Mackenzie Nehri ile Kuzey Quuebek arasında 10.000 eskimo yaşar. Diğerleri muhtelif yerlere dağılmıştır.

Kanada, Sibirya, Grönland, Alaska gibi Kuzey Kutup Bölgesi'ne yakın kesimlerde yaşayan insanlara verilen addır. Bazı Amerika Yerlileri Eskimo sözcüğünü "yabancı" anlamında da kullanır. Bugün yer­yüzünde Grönland'da 40 bin, Kuzey Kanada'da 23.500, Alaska'da 35 bin ve SSCB'de 1.500 olmak üzere 100 bin dolayında Eskimo yaşamaktadır.

Eskimoların Amerikalı yerlilere mi, yoksa Moğol ırkına mı dâhil oldukları belli değildir.
Moğollara ait oldukları daha fazla zannedilmektedir. Boyları kısa (1.50-1.60 m), elleri,ayakları çok küçük, gövdeleri bacaklarına nazaran daha uzundur. Deri sarıya yakın, açık kahverengi arasındadır. Saçları siyah, gözleri siyah ve kahverengi ve çekiktir. Sakal ve bıyık hiç çıkmaz veya çok seyrek çıkar. 
Antarktika’da iki tip Eskimo vardır. Birisi yuvarlak yüzlü, diğeri Moğollar gibi düz yüzlüdür. Fiziki özelliklerine göre, dünyânın en farklı ırkına sahip topluluklardandır. Şişman sayılmazlar. Yüzlerinin genişliği ve kalın elbiseleri şişman gösterir. Son yıllarda diğer ırktan insanlarla bilhassa 
Kızılderililerle ve beyazlarla kaynaşmışlardır.

Eskimolar, deniz kıyılarını ve civarını tercih ederler. Kıyıdan nadiren 40-150 km uzaklaşırlar. Doğu-batı istikâmetinde 6000 km düz bir hatta yaşayan yegane yerli topluluklardır. Mesafenin bu kadar geniş olması ve basit yaşayışları sebebiyle dünyânın en az nüfus yoğunluğuna sahip toplum hâline gelmişlerdir. Lisanlarını ve adetlerini devam ettirmekteki titizlikleri, yaşamak için verdikleri mücadelenin sertliğine bağlanabilir.

Eskiden “kayak” adını verdikleri enteresan ve deriden kaplanmış tek kişilik kayıklarını avlanırken kullanırlardı. Sıçrayan dalgalardan korunmak için üzerlerine su geçirmez bir deri ceket giyerler. Kayık devrilse bile, elbiseleri sebebiyle yaralanmadan kurtulabilirler. Kanada’daki bâzı Eskimolar, Karibu’nun etini yer, derisini giyer, kemiklerinden av âleti yaparlar.

Kardan kesilmiş 
İgolalardan başka, bâzı evlerin üstlerini molozla örterler. Diğer insanlarla olan münâsebetleri sebebiyle, pek nâdir de olsa bâzı yerlerde muntazam evlerde yaşarlar.

Şamanizme inanırlar. Amerika ve 
Avrupalılar bazı Eskimoları Hıristiyanlaştırmışlardır.

Fok balığı ve bâzı balıkları avlarlar. Av âleti olarak eskiden kullandıkları en gelişmiş aletleri zıpkındır. Zıpkının ucu kemiktir. Köpeklerin bulunduğu, fok balıklarının nefes almak için kullandıkları deliklerin başında beklerler. Fok çıkar çıkmaz zıpkınlar veya bu delikler vâsıtasıyla balık avlarlardı.

Bugün kayaklar ve kayıklar yerlerini madenden yapılmış botlara ve motorlu deniz taşıtlarına terk etmiştir.
Köpeklerin çektiği 
kızaklar yerlerini gemilere ve otomobillere bırakmıştır. 
Petrol bulunması dolayısıyla modern yollar yapılmış ve bir çok ekonomik yenilikler de böylece Eskimolar arasına girmiştir.

Geleneksel Eskimo Toplumu

Eskimolar'ın ataları, bundan 10-15 bin yıl kadar önce Sibirya ile
Alaska'nın birleşik olduğu dönemde, Asya'dan Kuzey Amerika' ya göç etmişlerdi. Eskimolar binlerce yıl boyunca, hiçbir bitkinin yetişmediği soğuk bölgelerde balıkçılık, avcılık ve toplayıcılıkla geçindiler. Rengeyiği, fok, balina ve balık avlamak için oradan oraya dolaşmak zorun­daydılar. Avlarını zıpkın, mızrak ve okla yakalarlardı. Eskimolar'ın kendilerine özgü ilginç avlanma yöntemleri vardı. Örneğin, buz altında yüzen fokların soluk almak için bir hava deliğine gereksinmesi olduğunu bilir­lerdi. Fokun soluğuyla ısıtarak buz tabaka­sında açtığı deliği bulan avcı deliğin kenarın­da bekler ve hava almak için deliğin altına gelen foku mızrağını saplayarak öldürürdü. Yazları ağ ve zıpkınlarla avlanan Eskimolar, kışın deniz donduğunda buzda delikler açıp oltalarını suya sarkıtırlardı.

Eskimolar avladıkları hayvanın etini kuru­tarak ya da dondurarak saklar ve çoğunlukla çiğ olarak yerlerdi. Derisinden giysi ve çadır; kas kirişlerinden dikiş ipliği; kemiklerinden iğne ve zıpkın kancası yapar; yağını da aydın­lanma ve ısınmada kullanırlardı. Giysileri fok derisinden olur, hava durumuna göre kürkün ya içini ya dışını kullanırlardı. Oyarak biçim­lendirdikleri kemiklerden ve mors dişlerin­den küçük heykelcikler ve takılar yaparlardı.

Katı kar bloklarından kubbe biçiminde olan Eskimo evlerinin duvarları derilerle kap­lanır; evlere, rüzgârı kesmek için yapılan, dönemeçli bir koridordan girilirdi. Irmak ağızlarında ya da sıcak su akıntılarından etkilenen yerlerde ise deri çadırlarda ya da ahşap kulübelerde yaşarlardı.
Kuzey Kutbu'nda ağaç, yakılamayacak ka­dar değerli olduğundan Eskimolar balina ve fok gibi hayvanların yağını yakacak olarak kullanırlardı. Uzun kış gecelerinde eskiden yağ kandilleri, sonraları gezginlerin getirdiği gaz lambalarını kullandılar.

Eskimolar karada, köpeklerin çektiği kı­zaklarla yolculuk ederler; denizde ise hayvan derisinden yapılmış, kanoya benzeyen kayık­lar kullanırlardı {bak. Kano). Batı Grönland' da ve öteki yerleşim bölgelerinde, balina avlamada ve taşıyıcılıkta daha geniş kayıklar­dan yararlanırlardı. Eskimolar yaşamlarını sürdürmek için, bulundukları bölgenin sert iklimine uyum sağlamakta çok başarılı olmuş­lardır.

Günümüz Eskimo Toplumu

Son yüzyılda Eskimolar'ın yaşamında oldukça önemli değişiklikler oldu. Eskimolar'ın yerle­şim bölgelerine gelen Avrupalı tüccarlar ve misyonerler gelenek ve göreneklerini de birlikte getirdiler. Eskimolar avladıkları hay­vanların postlarını Avrupalılar'ın getirdiği ye­ni ürünlerle takas etmeye, tüfek ve tahta ka­yıklar kullanmaya başladılar. Eskimolar ara­sında Hıristiyanlık dinini yaymaya çalışan mis­yonerler, Eskimo dilini yazıya dökerek özel bir alfabe geliştirdiler. Bu alfabe bugün Kana-da'daki Eskimo gazetelerinde kullanılmak­tadır. Kanada'nın kuzeyinde yaşayan Eskimolar'ı Kanada yönetimi yerleşik bir yaşama özendirmeye çalışmıştır.

Avrupalılar'ın etkisiyle gelenek ve göre­neklerinin çoğunu yitiren Eskimolar'ın bir bölümü bugün çağdaş mobilya ve gereçlerle donattıkları prefabrik evlerde yaşıyor, köpek­lerin çektiği kızaklar yerine kar otosu, motor­lu kızak ve motorlu kayıklar kullanıyorlar. Yalnızca yemek için avlanıyor, hayvan postla­rı yerine hazır giysiler giyiyorlar. Bütün bunlan satın almak için paraya gereksinim duyan Eskimolar, eskisi gibi avcılık, balıkçılık yapa­cak yerde artık petrol rafinerilerinde ve ma­denlerde işçi olarak çalışıyorlar.

Eskimolar'ın Kimlik Arayışı

Bununla birlikte Grönland ve Labrador'da yaşayan Eskimolar arasında morina, fok ve mors avcılığı hâlâ sürüyor. Kuzey Alaska'da yaşayan Eskimolar 54 tonluk balinaları avla­makla ünlüler. Günümüzde Avrupalılar'ın getirdiği yeni yaşam biçimine ve kentlere uyum sağlamakta güçlük çeken Eskimolar arasında içki bağımlılarının sayısının gittikçe arttığı gözleniyor. Avrupalılarla kurulan iliş­kiler, kızamık ve grip gibi bulaşıcı ve ölümcül hastalıkları da beraberinde getirdi. Tüm olumsuzluklara karşın Eskimolar gelenek ve göreneklerini korumaya çalışıyorlar. Dani­marka'ya bağlı bir ada olan Grönland'da ya­şayanlar ise kendi parlamentolarını kurarak içişlerinde özerk olmayı başarmışlardır.

Avrupa dillerinden çok farklı olan Eskimo dili, birçok yerel lehçeyi içerir. Bu nedenle başka başka yerlerde oturan Eskimolar bir­birlerini anlamakta güçlük çekerler. Ne var ki, Avrupalılarla olan ilişkiler Eskimo diline Avrupa dillerinden birçok yeni sözcüğün gir­mesine yol açmıştır. Bugün kullandığımız anorak gibi sözcükler ise Eskimo dilinden batıya geçmiştir. Eskimolar çocuklarını Avru­pa dillerinde eğitim veren okullara gönder­mekle birlikte, kimliklerini korumak için ken­di dillerinin kullanılmasında ısrarlıdırlar. Ge­lenek ve göreneklerinin korunması Eskimolar için önemlidir. Bu nedenle erkek çocuklara, bugün de avcılıkta konaklama yeri olarak kul­lanılan eski Eskimo evleri gibi barınakların nasıl yapıldığı, avlanacak hayvanların ne gibi alışkanlıkları olduğu öğretilir. Kızlar ise hay­van postlarından giysi dikmeyi ve güzel doku­malar yapmayı öğrenirler.

Ek bilgi

Artik Okyanus kıyısını Asya’nın kuzey-doğusundan Grönland’a kadar işgal eden Eskimolar kendilerini çevreleyen topluluklardan çok farklıdırlar ve fizik tipleri kadar kutup hayatına uymuş medeniyetlerle de karakterlenirler, ırk ve etni burada gerçekten birlikte görülmektedir.

“ Eskimoların boyları doğudan batıya doğru kısalmakta ve 1m. 58 ile 1m. 64 arası değişmektedir. Ortanın altındadırlar. Vücut tıknaz ve kuvvetli bir yapıdadır . Kollar ve bacaklar nisbeten kısadır, eller ve ayaklar küçüktür. Deri rengi sarımtırak esmerdir ve Mongol lekesi (Doğumda vücudun herhangi bir bölgesinde bulunan koyu leke, Mongol ırklarında genellikle görünür) çocuklarda aşağı yukarı sabit bir şekilde bulunur”.

Baş karakteristik bir yapıya sahiptir. Uzun ve çok yüksektir. Yüz kitlevidir, önden bakıldığında beş köşeli bir şekil gösterir. Bu çenelerin çok geniş olması ve elmacık kemiklerinin gelişmiş olmasından ileri gelmektedir Mongollarda olduğu gibi elmacık kemikleri bunlarda da ileri doğru çıkıntı yapmaktadır. Burun orta derecede geniş ve oldukça tümsektir. Mongol pilisi (üst göz kapağından alt göz kapağına kadar uzanan perdemsi uzantı) bunlarda çoğunlukla görülür. Saçlar siyah ve serttir, gözler kahve rengidir. Eskiden fizyolojik bakımdan 0 kan grubunun Eskimolarda diğer kan gruplarından daha yüksek bir nispette bulunduğu hatta saf ırktan kişiler arasında yalnız 0 kan gurubunun var olduğu zannediliyordu. Sonradan yapılan araştırmalar bu fikri doğrulamamıştır. Melezleşmemiş kabilelerde A grubunun sayısı hemen hemen 0 kan gurubu kadar çoktur.

Eskimoların bugün yaşadıkları alan çok geniştir, Kuzey Amerika’nın bütün kuzey kıyısı, artik adalar grubu ve Groeland buraya dahil olup batıda Sibirya’da sonlanmaktadır. Bu alanın uzunluğu 9. 000 km dir :Fakat hayat şartlarının sertliği nedeniyle nüfus yoğunluğu çok azdır. 1934’te Eskimolar takriben 40.000 kişi kadardılar. Bunun 18.000 i Groeland 16.000 i Alaska’da yaşıyordu Bunların arasında kalan diğer bölgelerde bu miktar ancak 5.000 i bulmaktadır. Asya Eskimolarının ise sayısı ancak 1000 kadardır.

Bu ırkın fizik karakterleri bunları açık olarak sarı ırka bağlamaktadır. Onlardan yalnızca başlarının dolikosefal (uzun) oluşları ve burunlarının daha tümsek oluşlarıyla ayrılırlar. Bu iki karakterin bir dereceye kadar Orta-Asya Mongol ırkında görünür Hiç kuşkusuz Eskimo’ların Amerika’ya gelişleri Asya’dan gelen ve Amerika yerlilerini meydena getiren başlıca göç dalgalarından (Amerika yerlilerinin fizik tipi bugün birçok Çukçi ve Kamçadallarda bulunmaktadır) daha sonraki bir dalgaya karşılık gelmektedir Doğu ve Batı Eskimo’ları arasındaki fark ırkın spesializasyonunun (başın daha fazla uzaması, burnun daralması, boyun kısalması gibi. ) kaynak yerinden, yani Asya’dan, uzaklaştığı oranda arttığını göstermektedir.


www.turkcebilgi.com

0 yorum:

Yorum Gönder

RSS FeedRSS

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Macys Printable Coupons